…
5 senelik, unutulmuş bir yayımım ile kendimi karşı karşıya oturttum. İnceledim ve çok sevindim ama çok üzüldüm. Toplamda kendimi beter hissettim ve hakkında yazmaya karar verdim.
Tamam, biliyorum ve biliyorsunuz. Yazı yazıyorum. Hem de uzun bir süredir. Ne mutluluk verici ki son beş senede yazı şeklim bayağı değişmiş. Çok toymuşum. Bence çok daha iyi yazan bir yazar olmuşum. Devrik ve yorucu cümlelerimi düzeltmişim. Konuları daha toparlar olmuşum. Bir beş yıla, çok daha iyi bir performans ile karşınızda olmayı umut ederim…
Nitekim bu beklenen bir gelişme olduğundan, mutluluk uyandırsa da beni gülümsetemedi. Çünkü yazıyı okurken ağzım açık kaldı, ve şok ile korku arası kendi kendime bağırdığımı farkettim. Çünkü bahsi geçen süre öncesinde daha delikanlıymışım, aklıma geleni söylemişim, düşündüğüm gibi “filtresiz” yazmışım. Çok şükür o zamandan, bu zamana, başıma da abuk subuk şeyler gelmemiş…
Ben beş sene öncesi, bir hikâyede kadın cinselliği hakkında yazabilmişim. Aldatan bir kadını tasvir ederken (tasvir kötü de olsa), ailemin bana verdiği adı kullanabilmişim… Ama bu günde, unuttuğumu okurken endişelenip, kendime anlam veremedim.
Meğerse o zamandan bu zamana, sadece ben değil, içinde yaşadığım ortam da bir hayli değişmiş. Ve evet, maalesef iyi yönde olmamış. Ne haddime tabular yıkmışım. O zamandan bu zamana kadın olmak nice tecavüzler ve dışlanmalar sonrası değişmiş… Lanet olası pis dünya ve gündemlerinde zindan edilmişiz.
İnsan olmaktan korkutulmuşuz.
Bilinçsiz ve de acil, kendimi RTÜK’ledim. Kimse için değişmem derken, ben değişmişim ki yazıları (birden fazla) değiştirdim. Sansürlediğim hikâye kopuk, kötü, yaramaz, hatalı, genç ama bana aitti. Şimdi, olabildiğince toparlanmış, iyicene, uslu, muhtemelen hâlâ hata dolu ama topluma ait oldu.
Kendime kızgınım ama o kadar kırgınım ki davranmaktan acizim.. Sessizce, şu köşede, ağlayacağım.
Ara sıra eskiden yazdığım yazılara bakmam icap ediyor, referanslarına göz atmak için falan. Tabii, bir bakıp çıkamıyorum. Neyse, bazen bir cümleye rastlıyorum o kadar berbat ki! Mideme bir şey oluyor, ben mi bunu yazdım diyorum. Sonra hoşuma gidiyor bu durum; demek ki bir şeyler değişiyor. Kendime karşı da dürüst olmuş sayıyorum bir başka kendimi.
BeğenLiked by 1 kişi
Evet işte. Kimi zaman cümle kurmak yerine kelime kusmuşum. Yazarı olarak okuru olamıyorum. Hele imlâ hataları, gırla, yerli yerZiS 🙂 … Beyin sağolsun.
BeğenBeğen
Kusmak 😉 örnek:
Olistostromal cümleler, iri kelimeler ve bununla alakasız dolgudan oluşur.
BeğenLiked by 1 kişi
Çok eğlendim. Eline sağlık. 🙂
BeğenBeğen